Tansiyon ya da kan basıncı, kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır ve mm civa (Hg) olarak ifade edilir. Bu basıncın istenilen değerlerin üzerinde olması durumu ise hipertansiyon olarak tanımlanır. Kan basıncı sistolik (halk arasında büyük tansiyon) ya da kalbin kanı pompalarken oluşturduğu basınç ve diyastolik (halk arasında küçük tansiyon) ya da kalbin kan pompalamaya ara verdiği dönemdeki basınç olarak iki farklı değerden oluşur. Normal kan basıncı değerleri sırasıyla sistolik için en çok 120 mmHg, diyastolik için ise en çok 80 mm Hg olmalıdır, bu değerler normal kan basıncı değerleridir. Eğer sistolik kan basıncı 121-140 mm Hg arasındaysa ve/veya diyastolik kan basıncı 81-90 mm Hg arasındaysa buna da prehipertansiyon ya da başka deyimle hipertansiyona geçiş aşaması denmektedir. Bu evredeki kişiye eğer kalp hastalığı açısından başka riskleri de varsa tedavi verilebilir, eğer başka riski yoksa tedavi verilip verilmeyeceğine doktor ve hasta birlikte karar verebilir. Sistolik kan
basıncı 141 mm Hg ve/veya diyastolik kan basıncı 91 mm Hg dan fazla ise buna Hipertansiyon denir.
Tansiyon tedavisi genel olarak ömür boyudur, yani benzetme yapılacak olursa göz bozukluğu gibidir diyebiliriz. Nasıl gözünüz bozulunca gözlük takıyorsanız, tansiyonunuz bozulunca da tansiyon ilacı alırsınız, gözlüğü çıkarınca gözünüz iyi görmez, tansiyon ilacınızı bırakınca da tansiyonunuz yine yükselir.
Bazı durumlarda, örneğin çok şişman bir hasta normal ağırlığına dönünce, aşırı tuzlu yiyen hasta tuzu normale indirince, hormonal bozukluğu olanda bu bozukluk tedavi edilince tansiyon ilacı bırakılabilir, ama bu durumlar genelde nadirdir.
Bir hastaya iyi gelen bir ilaç bir başkasına iyi gelmiyebilir, hatta ona zararlı olabilir, bu nedenle asla kendi ilacınızı bir başkasına önermeyin.
İlaçlarınızın yan etkisi olursa doktorunuza mutlaka danışın, kendi kendinize ilacı bırakmayın. |